Rahim Duvarı Kalınlaşması Neden Olur? Belirtileri ve Tedavisi

Rahim duvarının kalınlığı, âdet döngüsü içerisinde rahmin gebeliğe hazırlanması amacıyla değişir. Kalınlaşma seviyesinin olağan dışı olması durumunda rahim duvarı kalınlaşması rahatsızlığından bahsedilir. Bu durum her ne kadar kanser belirtisi olmasa da ilerleyen safhalarında kansere yol açabileceğinden bir uzman tarafından takip ve tedavi edilmelidir.

Bu makalede rahim duvarı kalınlaşmasının ne olduğuna, ortaya çıkma nedenlerine, sebep olduğu şikâyetlere ve tedavi yöntemlerine yer verilmiştir.

Rahim Duvarı Kalınlaşması Nedir?

Rahim duvarı kalınlaşması ya da kısa tanımıyla rahim kalınlaşması, tıp literatüründe “endometrial hiperplazi” olarak geçer.

Rahim duvarı, ortalama 28 günde bir kalınlaşarak olası bir gebelik için uygun ortamı yaratır. Bu kalınlaşmaya hipofiz bezinden salgılanan LH ve FSH hormonları sebep olur. Hormonlar, yumurtalıkları uyarır ve yumurtalık foliküllerini olgunlaştırıp daha sonrasında çatlatır. Folikül, östrojen hormonu salgılanmasına ve bu hormon da rahim duvarının kalınlaşmasına yol açar.

Bu aralık döllenme olmaması durumunda östrojen yerine progesteron hormonu salgılanmaya başlar ve hücrelerin çoğalmasıyla meydana gelen kalınlaşma, menstrüasyon döneminde parça parça dökülerek incelir. Bu döngü, ergenlikten menopoza kadar devam eder. İşbu rahim duvarındaki kalınlaşma normalden fazlaysa endometrial hiperplazi rahatsızlığından söz edilir.

Rahim Duvarı Neden Kalınlaşır?

Rahim duvarında kalınlaşmanın temel sebebi, progesteron hormonunun yeterince salgılanmıyor oluşudur. Böyle bir senaryoda görülen olağan dışı kanamalar, progesteron hormonunun azalmasıyla değil, östrojen hormonu sebebiyle aşırı kalınlaşmış duvarın dökülmesiyle yaşanır. Endometrial hiperplazi, doğrudan hormonal dengesizlik nedenlerle ortaya çıkabileceği gibi başka rahatsızlıkların progesteron salınımını azaltmasına bağlı olarak da gerçekleşebilir.

Rahim kalınlaşmasının diğer nedenleri arasında:

Bu tür rahatsızlıkları yaşayanların yanı sıra rahim duvarı kalınlaşması riski taşıyanlar arasında henüz menopoza girmemiş, âdet dönemi gecikmeleri yaşayan ve uzun süreli östrojen tedavisi görmüş kadınlar da vardır. Ayrıca 35 yaşından büyük, erken yaşta âdet görmeye başlamış, ailesinde over, rahim ve kolon kanseri hastalığı öyküleri bulunan kadınların da risk altında olduğunu söylemek mümkündür.

Rahim duvarı kalınlaşmasının önüne geçmek için birtakım önlemler alınabilir. Örneğin, kalınlaşmayla birlikte kanser riskinin de azaltılması için menopoz döneminde östrojen bazlı ilaçların etkileri progesteron ile karşılanabilir. Ayrıca, şayet aralıkları uzun (düzensiz) bir âdet döngüsü söz konusuysa progesteron takviyesi yapılabilir.

Rahim Duvarında Kalınlaşma Olduğu Nasıl Anlaşılır?

Rahim duvarı kalınlaşması yaşayanlar en çok âdet kanamasının olağandan uzun sürmesinden şikâyet ederler. Sürenin yanı sıra miktar olarak da bir artış söz konusuysa rahim duvarı kalınlaşması ihtimalinin akıllara getirilmesi gerekir. Âdet döngüsünün düzeninin bozulması da rahim kalınlaşmasının belirtilerinden biri olabilir. Rahim duvarı kalınlaşması yorumlarından da açıkça görüleceği gibi kadınlar, menstrüasyon döneminde sancılarının artışa geçtiğini de dile getirirler. Menstrüasyon döneminde olunmamasına karşın kanama ya da lekelenme olarak kendini belli eden akıntılar yaşanması da rahim duvarında kalınlaşma olduğunu belirtebilir.

Rahim duvarı kalınlaşması belirtileri başka rahatsızlıkların da habercisi olabileceğinden başta risk grubundakiler olmak üzere belirti yaşayan tüm kadınların vakit kaybetmeden bir kadın doğum uzmanına muayene olması, kesin tanı konulabilmesi ve tedaviye başlanabilmesi adına önemlidir. Özellikle belirtmek gerekir ki rahim kalınlaşması zararları göz önünde bulundurulduğunda mutlaka tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır. Bu zararlara örnek olarak kanser ve aşırı kanamaya bağlı gelişen ciddi sağlık sorunları verilebilir.

Muayene esnasında hekimler, hastanın şikâyetini iletmesinin ardından vajinal ultrasonla rahim duvarının kalınlığını ölçer, tabakayı detaylı olarak inceler. Vajinal ultrason, rahim duvarının kalınlığının milimetrik olarak ölçülmesi ve tablonun net bir şekilde ortaya konması noktalarında başarıya ulaştırdığından tanı koymada sıklıkla tercih edilir. Hekim, iç tabakada şüpheli bir kitle görürse bundan patolojik olarak incelenmek üzere parça alabilir. Biyopsi olarak adlandırılan bu işlem, tanı koymada yaşanan şüphelerin de giderilmesine olanak sunar.

İhtiyaç duyması hâlinde ise dilatasyon ve kürtaj ile rahim içi tabakadan doku da alabilir (Bu uygulama, halk arasında rahim duvarı kalınlaşması kürtajı olarak bilinir.). İşlem kapsamında öncelikle rahim ağzı genişletilir, akabinde özel bir alet (küret) ile rahim duvarından örnek alınır. Örnek doku, patoloji laboratuarında mikroskopla incelenir. Kimi durumlarda hekimler, tanı koymak için histeroskopi’yi de tercih edebilir. Bu işlem kapsamında da optik sistem kullanılarak rahme ulaşılır ve mevcutsa şüpheli noktalardan örnek alınır. Dokular, tanı konmayı sağlayacak sonuçlara ulaşılması için yine patolojiye gönderilir.

Rahim Kalınlaşması Tedavisi

Rahim kalınlaşması tedavisi hastadan hastaya değişir. Hangi tedavi yönteminin seçileceğinde hastanın yaşı, hormon düzeyi, rahminin durumu, anne olma isteği ve hiperplazide atipinin olup olmaması durumu etkili olur. (Kimi hiperplazilerde hücrelerin normal dışı yapıda olduğu gözlemlenebilir. Bu durum, atipik endometrial hiperplazi olarak adlandırılır. Atipi varlığında kanser riski söz konusu olabilir.)

Atipi tespit edilmemişse rahim duvarı kalınlaşması tedavisi olarak ağırlıkla ilaç kullanılır. Rahim kalınlaşması biyopsi sonucunda atipisiz endometrial hiperplazi olarak rapor edildi ise bu kanser öncüsü bir lezyon olup genç adet gören kadınlarda progesteron tedavisi ile sıkı takip gerektirir. Tedavi kapsamında kullanılan ilaçlar da değişkendir: Krem/vajinal krem, oral tablet, rahim içi araç ya da enjeksiyon gibi. İlaçla tedavinin süresi ve uygulanacak doz, hastadan hastaya değişkenlik gösterir. Tedavinin bitmesinin ardından ilgili uzman hekim mevcut durumu gözlemlemek adına kimi hastalarda yeniden biyopsi yöntemine başvurabilir. Rahatsızlığın devam etmesi söz konusuyla ilaç tedavisine devam edilebileceği gibi cerrahi yöntemlere de başvurulabilir. Menopoz yaş grubunda ise endometrial hiperplazi rahim alınmasını gerektirir.

Rahim kalınlaşması tedavisi kapsamında ilacın yanı sıra dilatasyon ve kürtaj yöntemi de uygulanabilir. Atipik hiperplazi’de, gebeliği düşünmeyen ya da gebe kalması mümkün olmayan, görece riskli hastalarda laparoskopi yöntemiyle yapılan histerektomi ameliyatı da düşünülebilir. (Atipik endometrial hiperplazi’de cerrahi müdahaleyle birlikte rahim duvarı kanseri riskinin ortaya çıkması ihtimali vardır.)

Belirtmek gerekir ki obez olarak değerlendirilen gruptakilerin kilo vermesi, tedavi süresine olumlu yönde katkıda bulunur.

Rahim duvarı kalınlaşması tedavisi ile ilgili Çankaya Ankara’da bulunan kliniğimize gelebilir ya da iletişim kanalları aracılığıyla bizlerle irtibata geçebilir, detaylı bilgi ve randevu alabilirsiniz.

Rahim Duvarı Kalınlaşması Ameliyatı Riskleri

Rahim duvarı kalınlaşması endometrial hiperplaziye bağlı ise çoğu zaman hormon tedavileri ile kontrol altına alınabilir. Ancak hiperplazide atipik yapıların mevcut olduğu vakalar veya 3-6 aydan uzun süren ilaca cevap vermeyen durumlarda doktor histerektomi önerebilir. Histerektomi, rahmin çıkarılmasını içeren cerrahi prosedürdür. Rahim duvarı kalınlaşması ameliyatı bazı durumlarda gereklidir ve standart bir cerrahi operasyon risklerini taşır. Ameliyat, rahmin alınmasını içerir.

Rahim duvarı kalınlaşması rahim içinde polip veya myoma bağlı ise, histeroskopik yöntemle polip ve myomun çıkarılması sonrası kanamalar düzene girer. Rahim kalınlığı düzelir. Rahim duvarı histeroskopi ile düzeltildikten sonra hasta istediği zaman gebe kalabilir.

Rahim duvarı kalınlaşması nedeni ile takip edilen hastalarda şu durumlar için ameliyatı önerilebilir;

  • 3-6 aydan uzun süredir devam eden ilaca cevap vermeyen endometrial hiperplazi nedeni
  • Atipili endometrial hiperplazi
  • Uzun süreli devam eden şiddetli âdet kanamaları, eşlik eden adenomyozis
  • Rahim içinde polip, myom
  • 35 yaş üstü sık fazla, kanama
  • Endometrium kanseri

Rahim Duvarı Kalınlaşması ve Cinsellik

Rahim duvarı kalınlaşması ve cinsellik arasından doğrudan bir ilişki bulunmaz. Ancak, rahim duvarı kalınlaşmasının bağlı sık kanamalar ve yoğun kanamaların olması cinsel birleşmeye engel olabilir. Endometrial hiperplazisi (rahim duvarı kalınlaşması) olan çoğu kadın, adet düzensizliğinden şikayetçidir. Şiddetli ve normalden daha kısa sürelerde gerçekleşen âdet kanamaları cinselliği olumsuz yönde etkileyebilir. Bunun dışında cinselliğe doğrudan bir etkisi bulunmaz.

Önceki yazı
Rahim Duvarı İncelmesi Neden Olur? Rahim İncelmesi Tedavisi
Sonraki yazı
Rahim Sarkması Neden Olur? Rahmin Sarkmasının 12 Belirtisi