Tüp Bebek Tedavisi Nasıl Yapılır? Aşamaları Nelerdir? Tüp Bebek Fiyatları 2024

Tıp çevresinde In Vitro Fertilizasyon (IVF) olarak bilinen Tüp Bebek yöntemi, doğal yollarla bebek sahibi olunması ihtimalinin bulunmadığı ya da az olduğu durumlarda uygulanan ve böylelikle hamile kalma olasılığını yükselten bir tedavidir. Bu teknik uygulanarak gerçekleşen ilk canlı doğum 1978 yılında İngiltere’de dünyaya gelmiştir ve ardından yıllar içerisinde çeşitli gelişmeler kaydedilmiştir.

Tüp Bebek tedavisi görmeye en uygun adaylar; nedeni belirsiz bir şekilde tüpleri hasar görmüş ya da tüpleri tıkalı ve Endometriozis’i olan kadınlar, sperm sayısı az ya da morfolojik yapısı bozuk olan erkekler, ya da açıklanamayan kısırlık sorunları olan kadın ve erkeklerdir.

Rahmi doğuştan olmayan ya da çeşitli sebeplerle ameliyatla rahmi alınan, yumurtalığı bulunmayan veya yumurtalığı var olmasına karşın yumurtlaması ilaçlar ile bile imkânsız sayılan kadınlara bu yöntem uygulanamamaktadır.

Tüp Bebek Nasıl Yapılır?

Her yıl binlerce çiftin ebeveynlik duygusunu tatmasını sağlayan Tüp Bebek tedavisinin temelinde, eşlerden alınan üreme hücrelerinin dışarıda, laboratuvar ortamında birleştirilmesi ve döllenen yumurtanın/yumurtaların (embriyo) kadının rahmine yerleştirilmesi yatar. Bu yöntemin doğal işleyen süreçten tek farkı, döllenmenin kadının rahmi dışında bir ortamda gerçekleşmesidir. Embriyo transferi ile başlayan hamilelik süreci, doğal süreçle eş nitelikte devam eder.

Tüp Bebek Tedavisinin Aşamaları

Tüp Bebek tedavisi, yumurtlama tedavisi (ovulasyon indüksiyonu), yumurtaların toplanması, spermlerin alınması ve döllenme (fertilizasyon), embriyonun transfer edilmesi ve gebelik test aşamalarından oluşur.

  • Yumurtlama Tedavisi

Anne adayına reglin başlamasını müteakip 2-3 gün sonra, yumurtaları geliştiren farklı özellikteki ilaçlar verilir. İlaç dozları, yapılan vajinal ultrasonda izlenen yumurtaların gelişme hızına bağlı olarak belirlenir. İlaçlar, 14 gün içerisinde etkisini gösterir ve yumurtalar toplanabilecek büyüklüğe ulaşır.

  • Yumurtaların Toplanması

Yumurtalar, “çatlama iğnesi” olarak bilinen iğnelerin yapılmasından yaklaşık 34-36 saat sonra, transvajinal ultrason kullanılarak iğne ile yumurtalar toplanır. İşlem, genel anestezi ya da sedatizasyon altında, 5 ila 20 dakika süresince uygulanır. Laboratuvarda yumurtalar, kültür ortamına alınır.

  • Sperm Elde Edilmesi

Spermler, mastürbasyon yoluyla toplanır.  Eğer, mastürbasyon ile sperm toplanamıyorsa TESE (cerrahi yolla testükiler sperm elde edilmesi) veya TESA (testikiler sperm aspirasyonu) tercih edilir. Toplanan spermler, laboratuvarda semenden ayrıştırılır ve seçilen spermler yumurtaları döllemede kullanılır.

  • Döllenme (Fertilizasyon)

Döllenme, toplanan sperm ve yumurtalardan olgun ve sağlıklı olanlarının laboratuvar ortamında bir araya getirilmesi (IVF, inseminasyon); spermin doğrudan yumurtanın içine yerleştirilmesi (ICSI, intrastoplazmik sperm enjeksiyonu) yöntemleriyle gerçekleştirilebilinir. Yapılan işlemler sonrası döllenmenin gerçekleşip gerçekleşmediği 16-18 saat sonra kontrol edilir. Daha sonraki günlerde embryo bölünmesi takip edilir. Embriyo oluştuktan 5 gün sonra genetik testler yapılması ve sağlıklı embriyoların belirlenmesi de mümkün hâle gelir.

  • Embryo Transferi

Döllenmenin 3. gününde veya 5. gününde sağlıklı bir ya da birkaç embriyo, ince bir kateter vasıtasıyla kadının rahmine transfer edilir. Ağrısız bir işlem olduğundan anesteziye gerek görülmez. Embriyonun tutunup tutunmadığının belli olması için aradan yaklaşık 12 gün geçmesi gerekir.

  • Gebelik Testi

Yapılan işlemin başarılı olup olmadığını anlamak için embriyo transferinin 12. gününde idrar ya da kan üzerinden test yapılır. Sonuç pozitifse iki gün sonra test tekrarlanır. Hamilelik gerçekleşmişse 14 gün sonra ultrason kullanılarak transfer edilen embriyolardan kaçının tuttuğu tespit edilir.

Tüp bebek tedavisinin aşamalarını detaylı olarak hem yazı hem de videolar ile anlattığım yazıma göz atmayı unutmayın: Tüp Bebek Aşamaları

Tüp Bebek Öncesi Yapılması Gerekenler

Tüp Bebek tedavisine başlamadan önce çiftlerin ayrı ayrı dikkat etmesi gereken hususlar vardır.

Kadınların yapması gerekenler;

  1. Tedaviden en az 3 ay önce, kullanıyorsa sigara ve alkolü bırakmak.
  2. Özellikle karın bölgesini hedefleyen egzersizlerden ve zayıflamaya yönelik yapılan diyetlerden uzak durmak.
  3. 3 ay süresince hamam, sauna vb. sıcaklığı yüksek ortamlardan kaçınmak.
  4. Beslenme düzenine dikkat etmek; sağlıklı gıdalara yönelip sebze ve meyve tüketimini artırmak; mümkünse asitli içeceklerden sakınmak.
  5. Tedaviye başlayacak doktoru, geçirilen ve/veya devam eden rahatsızlıklar (özellikle kadın hastalıkları) ve bu kapsamda kullanılan ilaçlar hakkında bilgilendirmek.
  6. Doktorun gerekli görmediği hiçbir ilacı kullanmamak.

Erkeklerin yapması gerekenler;

  1. Tedaviye başlamadan en az üç ay evvel, kullanılıyorsa sigara ve alkolü ve yapılıyorsa sporu bırakmak.
  2. Sperm kalitesini etkileyeceğinden son üç ay boyunca aşırı sıcak ortamlarda (kaplıca, hamam, sauna vb.) bulunmamak.
  3. Dar iç çamaşırları ve pantolonlar giymemek.
  4. Tedavinin başlayacağı günden önce 3 gün boyunca cinsel ilişki yaşamaktan uzak durmak.
  5. Tüp Bebek tedavisini yapacak olan doktoru, tedavinin başarı oranına etki edeceğinden, son iki ay içinde geçirilmiş ateşli bir rahatsızlık varsa, üreme organında iltihap vb. rahatsızlıklar söz konusuysa, herpes (uçuk) nedeniyle vücutta bir enfeksiyon mevcutsa ya da kullanılmakta olan ilaçlar varsa bilgilendirmek.

Tedavi öncesi yapılması ve dikkat edilmesi gerekenleri detaylı olarak anlattığım yazımı okumayı unutmayın: Tüp Bebek Öncesi Hazırlık

Tüp Bebek Tedavisi Başarı Şansı

Tüp Bebek tedavisiyle hamile kalma oranı, başta anne adayının yaşı ve yumurta sayısı, baba adayının sperm kalitesi olmak üzere birkaç faktörle doğrudan ilişkili. Yine de belirtmek gerekir ki başarı oranları genel durumu yansıtır. Başarısızlıkla sonuçlanan Tüp Bebek tedavisinin tekrarlanmasının ardından başarıya ulaşma şansı artarak devam eder.

  • Yaş Faktörü

Tüp Bebek tedavisinin başarılı olma oranı, bir kez yapılan uygulamalarda geçerli olmak üzere 30 yaşına gelmemiş kadınlar için %60, 35-40 yaş arasındaki kadınlarda %40, 40-45 yaş arasındaki kadınlarda ise %15’tir. Toplamı değerlendirildiğinde oranların yaklaşık %90’a çıkması, uygulamanın birkaç kez uygulanmasıyla mümkün hâle gelebilir. Öte yandan Tüp Bebek tedavisi, sürekli gelişime açık bir alandır ve aralıksız çalışmalarla %100 başarı elde edilmesi üzerinde çalışılmaktadır.

Tedavinin başarısına yaş kadar başka durumlar da katkıda bulunur.

  • Anne Adayının Tıbbi Geçmişi

Başarıyı artıran etmenler arasında kadının karın içi operasyonu ya da yapışıklık meydana getiren rahatsızlıklar geçirmemiş, tüplerin hasta olmaması (hidrosalpinks), yumurta rezervinin iyi, AMH ve FSH seviyelerinin uygun olması da bulunur. Öte yandan kanser tedavisi görmemiş, genetik ya da kronik bir rahatsızlığı bulunmayan anne adaylarının hamile kalma şansları daha yüksektir.

  • Spermlerin Niteliği

Baba adayından toplanan spermlerin sayıca, şeklen ve hareket bakımından uygun kriterde olması gerekir. Kalite ve miktar, Tüp Bebek şansını doğrudan etkiler. Kanser tedavisi görmemiş, sürekli ilaç kullanmamış, varikosel, kronik ya da genetik bir rahatsızlığı bulunmayan erkeklerden alınan spermler, başarı şansını katlar.

  • Yaşam Kalitesi

Sağlıklı beslenen, vücut kitle endeksi olağan düzeyde olan, alkol ve sigara tüketmemiş çiftlerde başarı elde etme şansı daha yüksektir.

  • Ekibin Bilgi Birikimi ve Tecrübesi

Bir ekip çalışması olduğundan Tüp Bebek tedavisinin başarısı, doktor ile ilgili yardımcı sağlık personelinin konu hakkındaki yeterliliği ve embriyoların oluşturulduğu laboratuvarların başarısıyla doğru orantılıdır.

Başarı şansını etkileyen ve artıran uygulamalarla ilgili detaylı bilgi için Tüp Bebek Başarı yazımı okumayı unutmayın.

Başarı Şansını Artırmak için Yapılması Gerekenler

Tüp Bebek tedavisinin başarısını etkileyen faktörlerden yola çıkarak başarı şansını artırmak için yapılması gerekenler, yapılabilecekler şöyle ifade edilebilir;

  • Yaş Sınırının Aşılmaması

Tüp Bebek tedavisinin başarısına en çok etki eden faktörlerin başında kadının yaşı geldiğinden anne olmak isteyen bireylerin, geç kalınmadan tedaviye başlaması gerekir. Özellikle 38 yaşından sonra yumurtaların sayısının azalıp kalitesinin düşüşe geçtiği unutulmamalıdır.

  • Kadınsal Rahatsızlıkların Giderilmesi

Anıldığı gibi kadınsal rahatsızlıklar, tedavi başarısına gölge düşürür. Bu nedenle anne adayının tedaviye başlamadan evvel mevcutsa myom, hidrosalpenks, polip ya da rahim duvarında yapışıklık gibi embriyonun tutunmasına ket vuracak rahatsızlıklarını tedavi ettirmesi gerekir. Hormonal bozukluklar ile insülin direnci rahatsızlıklarının da kontrol altına alınması ve mevcutsa, embriyonun tutunmasını engelleyen sıvı birikmiş tıkanık tüpün de alınması zaruridir. Yumurta kalitesinin artırılması için kilo vermek, sigara ve alkolü bırakmak son derece önemlidir.

  • Sperm Kalitesinin Artırılması

Spermlerin kalitesi başarıyı etkileyen önemli bir faktördür. Bu nedenle tedavi başlamadan evvel doktorun önereceği, kaliteyi artıracak ilaç ve vitaminler alınması gerekli olabilir. Normalde mikroenjeksiyon için kaliteli spermlerin seçilmesi başarı şansını artırır.

  • Beden ve Ruh Sağlığının Korunması

Vücut kitle endeksi 35’in üstünde ya da 19’un altında olan anne adaylarının tedavi öncesinde doğru bir beslenme programıyla ideal kilolarına ulaşması gerekir. Anne ve baba adaylarının her ikisinin de sigarayı ve alkolü bırakması, dengeli beslenmesi (özellikle erkeklerin Akdeniz tipi beslenmesi) ve D vitamini eksikliği mevcutsa takviye D Vitamini alması da şansı artıracak önlemler arasındadır.

Tüm bu maddi desteklerin yanı sıra ruhun da korunması önemlidir. Örneğin stres, başarı şansını etkileyen faktörler arasında ilk sırada yer almakta olduğundan stresten korunan çiftlerin ebeveyn olma ihtimalleri daha yüksektir. Bu nedenle bu süreçte profesyonel destek alınabilir.

Başarısız Tüp Bebek Sonrası Yapılması Gerekenler

İleri yaş, rahimle ilgili problemler, embriyonun niteliğindeki bozukluk vb. pek çok faktör nedeniyle ilk ve sonraki Tüp Bebek tedavilerinde başarısızlıklarla karşılaşılabilmektedir. Başarısızlıkların ardından çiftlerin endişeye kapılmaması, önceki tedavilerden çıkarım yaparak tedaviyi yeniden denemesi gerekir. Genellikle ilk üç uygulamada istenilen sonuca ulaşılması beklenir ancak üçüncü denemede de embriyo tutunamamışsa Tüp Bebek’ten önce daha detaylı testlerin yapılması gerekebilir.

Başarısız Tüp Bebek tedavisi sonrası yapılması gereken ilk şey, başarısızlığın temelinde yatan nedenin araştırılmasıdır. Bunun için ileri seviye birtakım test ve tetkikler yapılması, ortaya konan problemin çözümüne gidilerek yeniden tedaviye başlanması gerekir. Örneğin embriyodaki kromozomal bir rahatsızlık nedeniyle düşük gerçekleşmişse bir sonraki denemede genetiği normal embriyolar seçilerek rahme yerleştirilmesi sağlanabilir. Veya anne adayının rahminde gelişen, önceden tespit edilmemiş bir rahatsızlık varsa bu rahatsızlığın tedavisinden sonra ikinci denemeye geçilmesi başarı getirebilir.

Kişiye Özel Tedavi Planı

Özetle, ana etmen belirlenmeden yapılan ikinci bir denemenin yeniden başarısızlıkla sonuçlanması kaçınılmazdır. İkinci olarak ruh sağlığının korunması da önemlidir. Başarısızlığın ardından profesyonel destek alınması, umutsuzluğa düşülmemesi, yeniden deneme için gerekli motivasyonun elde edilmesi lazımdır.

Başarısızlık ardından yapılacak ikinci denemenin gerçekleştirileceği zamanın belirlenmesinde başarısızlığın nedeni temel etmendir. Tüp Bebek tedavisi rahimdeki bir problem nedeniyle başarısızlıkla sonlanmışsa rahmin iyileşmesi beklenir, ki bu süre de hastadan hastaya değişir. Öte yandan embriyodan kaynaklanan başarısızlıklarda tedavinin tekrarlanması için beklemeye gerek yoktur. Bu faktörlerin yanı sıra annenin yaşı, fiziksel ve psikolojik durumu da iki tedavi arasında geçecek sürenin belirlenmesine etki eder.

35 yaşından küçük, yumurta rezervleri iyi durumda olan anne adayları, ikinci deneme için bedenen ve ruhen hazır olana değin birkaç ay bekleyebilir. Buna karşın geçen zamanın yumurta rezervlerine etkisi göz önünde bulundurulduğunda yaşı ileri olan anne adaylarının bir regl döneminden sonra Tüp Bebek tedavisine yeniden başlaması önerilir.

Mikroenjeksiyon Yöntemi

İlk kez Belçika’da, 1992 yılında uygulamaya alınan ve bugün Türkiye dâhil tüm dünya ülkelerinde yaygın kullanım alanı bulunan Mikroenjeksiyon (Intra-Cytoplasmatic Sperm Injection/ICSI), erkek kısırlığına çözüm sunan en etkili yöntemlerden biridir.

Genellikle sperm sayısı yetersizse, sperm hareketliliği düşükse ve spermlerin morfolojileri (şekilleri) bozuksa uygulanan Mikroenjeksiyon yönteminde, kadının yumurtası bir tüp (pipet) yardımıyla emilip sabit hâle getirilir, erkekten alınan spermlerden kaliteli olanı, tutulan yumurtanın içine ince uçlu bir iğne aracılığıyla enjekte edilir. Daha sonra döllenmiş hâldeki yumurta rahme yerleştirilir. Mikroenjeksiyon yönteminin klasik Tüp Bebek yani IVF yönteminden farkı, spermin doğrudan yumurtanın içine enjekte edildiğinden döllenme oranının daha yüksek olmasıdır.

Mikroenjeksiyon Avantajları

Mikroenjeksiyon yöntemi, pek çok erkeğin baba olmasını sağlayan, başarı oranını tek bir seferde %80’lere çıkaran bir tedavidir. Çünkü:

  • Sperm sayısının az olması durumunda: Tek bir kaliteli sperm dahi dölleme için yeterli olur.
  • Sperm hareketliliğinin yeterli olmaması durumunda: Hareketsiz spermler yumurta zarını geçecek nitelikte olmazlar. Yöntem ile sperm doğrudan yumurtanın içine enjekte edildiğinden hareketsizlik sorun olmaktan çıkar.
  • Sperm şeklinin bozuk olması durumunda: Tüp Bebek yöntemi için risk barındıran bozuk şekildeki spermler, mikroenjeksiyon yönteminin başarı yüzdesini düşürmezler.

Tüp Bebek tedavisini denemiş ancak başarıya ulaşamamış ve bu denemelerde döllenme oranı bakımından yüz güldürücü sonuçlara ulaşmamış çiftler, başarı oranı oldukça yüksek olan Mikroenjeksiyon yöntemini deneyerek ebeveyn olabilme şanslarını artırabilirler. Spermi nitelik ve nicelik açısından beklenen düzeyde olmasa da var olan erkeklerde olduğu gibi azospermi sorunu yaşayan, diğer bir deyişle sperm analizi yapıldığında sperm hücresi varlığı tespit edilemeyen erkeklerde de bu tekniğin kullanılabilmesi, büyük bir avantajdır. Bu sorun mevcutsa testislere cerrahi bir müdahalede (TESE) sperm bulunulur ve mikroenjeksiyon uygulanır.

Çip Bebek

Harvard Üniversitesi’nde görev alan Türk bilim insanı Prof. Dr. Utkan Demirci tarafından bulunup geliştirilmiş bir yöntem olan Çip Bebek (diğer adıyla Mikro Akışkanlı Çip Teknolojisi), hem aşılama hem Tüp Bebek tedavisi için kaliteli spermi seçmede ve böylelikle başarı oranını artırmada tercih edilen bir sistemdir. İşlemin başrolünde mikro akışkan sperm ayıklama çipleri bulunur. Doğal gebelik sürecinin temelini oluşturduğu Çip Bebek yönteminde mikro akışkan çipler, doğal ortamın taklit edilerek oluşturulduğu bir laboratuvar ortamında en kaliteli spermi seçmeyi hedefler. 

Yardımcı üreme yöntemleri arasında bulunan Çip Bebek yönteminde, semeni erimiş (likefiye olmuş) sperm örneği önden bir işleme tabi tutulmadan kullanılır. İşlem esnasında mikro akışkan çipten geçirilen spermler arasından genetiği en iyi olan, hareketli, morfolojik yapısı olağan spermler seçilir.

Tüp Bebek tedavisinde DNA fragmentasyonuna (DNA’nın bütünlüğünün bozulması) neden olan klasik sperm seçme yönteminden ziyade üstün nitelikli biyoteknolojik ürün olan mikroçiplerin kullanılmasıyla embriyonun kalitesinin artırılması ve böylelikle başarının artırılması mümkündür zira embriyo sağlığı yumurtaların olduğu kadar spermlerin de kaliteli olmasını gerekli kılar.

Mikro Çip Yöntemi Avantajı

Çip Bebek yönteminin en büyük avantajı, sperm sayısı azlığı nedeniyle, hatta ileri seviye kısırlık yaşanması durumunda başarısızlığa uğranan Tüp Bebek tedavilerine umut olmasıdır. Sayıca az olan spermler arasındaki en kaliteli spermin seçilmesine olanak sunan teknoloji sayesinde en kaliteli embriyolar oluşturulabilir ve bu sayede embriyonun rahme tutunamama olasılıklarından biri bertaraf edilir. Yöntemin bir diğer getirisi ise hamile kalma oranını %40 artırmasıyla birlikte maddi ve manevi kayıpların önüne geçmesidir.

Gitgide yaygınlaşmasına karşın günümüz itibarıyla bu teknolojiyi kullanan kliniklerin sayısı çok fazla değildir. Çip Bebek yöntemi başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için deneyimli personele ve teknolojik altyapıya sahip olunması gerekir.

Tüp Bebekte Hidrosalpinks

Kadınlarda, yumurtalıklardan rahime doğru uzanan tüpler (fallop) yumurta ile spermin bir araya gelerek embriyonun oluştuğu bölümdür. Tüplerin içindeki hücreler de yumurta olgunlaşması adına bir sıvı üretilir. Bu sıvı sayesinde embriyonun beslenmesi ve rahme yerleşmesi mümkün olur. Tüplerin tıkalı olması durumunda üretilen sıvının fazlası uterusa akamaz, yumurta ile sperm hücreleri de tüplere ulaşamaz. Sıvının tüp içerisinde kalarak birikmesi olarak tanımlanabilecek bu durum, tıpta Hidrosalpinks olarak geçer. Kısırlık (infertilite) nedenlerinin %35’i Hidrosalpinks’in varlığından kaynaklanır.

Tıkalı Tüplerin Açılması Başarıyı Arttırıyor

Hidrosalpenks tespit edilmiş ve Tüp Bebek tedavisine başlanacaksa öncelikle tüplerin çıkarılması gereklidir çünkü tüplerin içinde biriken sıvıların bir kısmı mütemadiyen rahme akarak embriyoların tutunacağı ortamın sağlığını bozar. Çeşitli nedenlerle tüp etrafındaki yapışıklık fazla olduğunda tüp çıkarılmadan, sadece rahime ulaşan ucuna engel koymak (rahimle tüpün bağlantısını kesmek, klipleme) da uygulanan bir yöntemdir. Uygulanan bu yöntemler sayesinde laboratuvar ortamında oluşturulup rahme enjekte edilen embriyonun tutunması ve zarar görmemesi adına uygun ortam yaratılmış olur.

Tüp Bebek tedavisi başlandıktan sonra Hidrosalpinks teşhis edilmesi durumunda tedaviye ara verilip tüplere müdahalede bulunulması, oluşturulmuş embriyoların dondurularak daha sonra kullanılmak üzere saklanması tesviye edilir. Hidrosalpinks tedavisi yapılmadan Tüp Bebek tedavisine başlanması ya da tedavinin devam ettirilmesi durumunda bebeğin tutunma yüzdesi yarı yarıya (%50) düşer. Bununla birlikte hamilelik gerçekleşmiş olsa dahi bebeğin düşme riski böyle bir durumda her zaman geçerlidir.

Sperm DNA Hasarı

DNA hasarı, bir diğer adıyla sperm DNA fragmantasyonu, yüksek ateş, enfeksiyon, stres, testislerin sıcaklığının yüksek olması, aşırı alkol ve sigara tüketimi, sağlıksız beslenme, varikosel gibi etmenlere bağlı olarak ortaya çıkar. Hasarın, oluşum sebebine göre değişik tedavilerle düzeltilmesi de mümkün olabilmektedir. Örneğin sperm DNA hasarı sperm DNA sının paketlenmesi, oksidatif stress veya planlanmış hücre ölümü (apoptosis) nedeni ile oluşabilir. Altta yatan nedene göre ilaç tedavisine başlanabilir ya da varikosel durumdan kaynaklıysa cerrahi müdahale ile sorun çözülmeye çalışılabilir.

DNA hasarı bulunan spermlerin döllemeyi gerçekleştirmesi mümkündür ancak döllenen embriyonun rahimde tutunma şansı bulunmaz. Embryo tutunsa bile tekrarlayan düşükler olabilir. Dolayısıyla bu tür spermlerin kullanıldığı Tüp Bebek tedavilerinde başarısızlık kaçınılmazdır.

Sebebi Açıklanamayan Kısırlık

Sebebi açıklanamayan kısırlık ve tekrarlayan Tüp Bebek tedavisi başarısızlıkları söz konusu olduğunda birkaç farklı tetkikin yanında spermin DNA yapısının incelenmesi yoluna gidilir. Bu kapsamda DNA Fragmantasyon ve Sperm FISH vb. yöntemler devreye alınarak sperm örneği incelenir ve DNA hasarı olan spermler belirlenir. Klasik sperm seçme analizlerinde tespit edilmesi mümkün olmayan bu hasarlı spermler, yapılacak bir sonraki Tüp Bebek tedavisinde saf dışı bırakılarak döllenmenin gerçekleşmesi sağlanmaya çalışılır ve düşük riskinin önüne geçilir. Spermler orta ya da ağır hasarlıysa Tüp Bebek tedavisinde kullanılacak spermlerin doğrudan testislerden alınması yoluna da gidilir. Araştırmalar, testislerden alınan spermlerdeki DNA hasar yüzdesinin, menide bulunan sperm DNA hasar yüzdesine kıyasla 5 kat daha az olduğunu göstermiştir. Bu tür bir uygulama ardından yapılan Tüp Bebek tedavisinde düşük görülme riski de azalmaktadır.

Tüp Bebek Fiyatları

Günümüzde Tüp bebek fiyatları maliyetler arttığı için 2024 yılı ortalama 35.000 TL – 55.000 TL arasında değişmektedir. Tedavinin yapıldığı kliniğe veya merkeze göre fiyat farklılıkları olabilmektedir. Tüp bebek fiyat araştırması yapan çiftlere tavsiyem tedavinin maliyeti yerine tedavi başarısına odaklanmaları ve doğru tedavi planı ile bebek sahibi olma şanslarını arttıracak merkezleri seçmeleridir.

Burada dikkat edilmesi gereken konu fiyat yerine tedavi başarısını arttırabilmek için kişiye özel tedavi planı yapılmalıdır. Bebek sahibi olmak isteyen anne ve baba adaylarının birlikte değerlendirilerek ve tedavi başarısını olumsuz yönde etkileyecek sorunlara çözüm üretildikten sonra tedaviye başlanması tedavi başarısını arttırmaktadır.

Ankara birçok tüp bebek merkezi barındıran şehirlerimizden biri ve bu kliniklerde yapılan tedavi sonucu birçok başarılı sonuç gerçekleşmektedir. Yazımın genelinde bahsettiğim kişiye özel tedavi planı oluşturulması bebek sahibi olmak için başarı şansınızı yükseltiyor.

Ankara başta olmak üzere Türkiye’nin çoğu şehrinden özel tedavi için kliniğime gelen herkese bebek sahibi olmaları için elimden gelen en iyi tedavi planını hazırlıyorum. Siz de başarısız tüp bebek denemeleri yaşadıysanız veya denemeye rağmen bebek sahibi olamıyorsanız benimle irtibata geçebilirsiniz.

Tüp Bebek Ankara Fiyatları

Tüp bebek fiyatları herkes tarafından merak ediliyor ve bununla ilgili çok fazla arama yapılıyor. Öncelikli olarak şunu belirtmeliyim ki herkese aynı paket şeklinde uygulanan tüp bebek tedavilerinin başarı şansı genellikle düşük oluyor. Doğal yollarla bebek sahibi olamayan çiftlere özel testler yapılarak sorunun nedeni araştırılmalı ve ona göre bir tedavi planı hazırlanmalıdır.

Kişiye özel tedavi planı ile öncelik bebek sahibi olmanızı sağlayacak doğru işlemleri doğru zamanda uygulamaktır, sonrasında tüp bebek maliyeti hesaplanır.

Kişiye özel tedavi planı için yapılan testler uygulanan tedavi yöntemleri kişiden kişiye göre farklılık gösterdiği için tedavi maliyeti de değişebilmektedir. Yine de 2024 tedavi fiyatları için ortalama maliyetleri öğrenmek istiyorsanız kliniğim ile irtibata geçebilir veya altta bulunan yorumlar kısmından fiyat talebinde bulunabilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular

Tüp bebek kaç gün sürer?

Tüp bebek (ıvf) hastaları geldiğinde, adetin 2. veya 3. gününde ultrason kontrolünden sonra tedaviye başlanır. Tüp bebek tedavisine başlandığında hastalarımız yumurta gelişimi için yaklaşık 9-12 gün süreyle subcutan yoldan (kol- göbek veya bacaktan) günlük enjeksiyon iğne yapmaktadırlar. İğne kullanımı sırasında tüp bebek doktorlarının uygun gördüğü günlerde ultrasonografi için kontrole çağırılırlar. Ultrasonografi kontrolünde follükülometri ölçümü yapılır. Follükül sayısı ve follükül boyutu ölçülür. Follüküller istenilen boyuta geldiğinde yumurta toplama işlemi için randevu alınır. Bu döneme kadar olan süreçte yumurta gelişimi genellikle 1 günde 1-2 mm kadar büyümesi beklenir. Taze transferle gidildiğinde gebelik testine kadar sürecek olan dönem yaklaşık 20 gün olup değişkenlik gösterebilir. Embriyo dondurularak yapılan tüp bebek tedavisinde yumurta toplama işlemine kadar olan süreç 10-15 gün sürebilmektedir. Embriyosu donan hastalar transfer yaptırmak istediklerinde adetin tekrar adetin 2. veya 3. gününde ultrasonografi kontrolüne çağırılarak bebeğin yerleşeceği tabaka olan endometrium hazırlanarak tedaviye başlanır. Dondurma çözme siklusları 15 gün sonra embriyo transferi ile tamamlanır.

Tüp bebek tedavi sürecinde cinsel ilişkiye girilir mi?

Tüp bebek tedavisine başlayacak olan çiftlerin tedavi süresince ilişkiye girmesi uygun değildir. Tedavi sonrası gebelik elde edilmesi durumunda tüp bebek doktorunun uygun gördüğü gebelik haftasına kadar cinsel ilişki yasağı devam etmektedir.

Tüp bebek kaç günde belli olur?

Tüp bebek tedavisine başlayan hastalarda embriyo endometrium tabakasına transfer edilir. Embriyo tutunduğunda bunu hemen anlamak mümkün değildir. Embriyo transfer tarihinden itibaren 12-14 gün sonra kanda gebelik testi (B-HCG) bakılmalıdır. Bazı durumlarda yapılan idrar testlerinde pozitiflik görünse bile idrarda yapılan gebelik testleri doğru sonuç vermeyebilir. Kesin sonuç alabilmek adına kanda gebelik test tarihini beklemek önemlidir. Gebelik testinin pozitif gelmesi sonrasında tüp bebek doktorunuz veya hemşireniz tarafından gebeliğin sağlıklı devam ettiğini kontrol etmek amacıyla 2 gün sonra tekrar gebelik testi istenir. 2 gün sonra bakılan B-hcg değerinin yaklaşık 1.5-2 katına çıkarak sonuç vermesi beklenir. Tüp bebek doktorunuz sonraki süreçte gebelik kesesinin görünmesi gereken ilk ultrason tarihine randevu oluşturacaktır.

Menopoza giren kadın tüp bebek ile hamile kalabilir mi?

Menopoz, overlerin (yumurtalıkların) fonksiyonlarını kaybetmesi ve menstrüal siklusların (âdet kanamasının) tamamen kesilmesi demektir. Hastalara menopoz tanısı 12 ay süreyle hiç adet görmemesi, adetlerinin kesilmesi (amenore) ile konulur. Menopoza yakın olan kadınlar 6 ay düzensiz adet görebilirler. Kesin tanı 12 ay süreyle adetin görülmemesi ile birlikte muayene ve gerekli tetkikler yapılarak konulabilir. Menopoza giren kadınlar doğurganlığın bittiği döneme geçerler. Menopoza giren kadınların yumurtalıklarında bulunan yumurtaların tükenmesi nedeniyle tüp bebek tedavisi uygulanamamaktadır.

Tüp bebeklerin kendi çocuğu olur mu?

Tüp bebek için infertil (kısır) tanısı almış çiftlerde en çok sorulan sorulardan birisi bir daha doğal yollarla gebe kalıp kalınamayacağıdır. İnfertilite (kısırlık) hastalarında tüp bebek tedavisine başlanmadan önce gerekli bütün muayene ve tetkikler yapıldıktan sonra infertilite nedeni belirlenmelidir. Tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olan çiftlerin daha sonra kendiliğinden gebe kalarak sağlıklı çocuk doğurma şansı bulunmaktadır. Daha önce birçok deneme sonucu tedavi görerek çocuk sahibi olan çiftlerde yumurta ve sperm olduğu sürece ve kadın yaşı 43-45 yaşı geçmediği sürece spontan (kendiliğinden) gebe kalarak sağlıklı bebek sahibi olması nadir de olsa görülebilmektedir. Menide sperm yoksa, tüpler alındı ise veya menopoz gerçekleşti ise gebelik olmaz.

Tüp bebek başkasının spermi mi?

Tüp bebek tedavisi bir çift tedavisidir. IVF tedavisinde anne adaylarının kendi yumurtaları, baba adaylarından ise kendi spermleri kullanılarak tedavi uygulanmaktadır. Tedaviye başlayan çiftlerde yumurta toplama işleminden sonra embriyoloji laboratuvarlarında anne ve baba adaylarının isimleri yazılarak sıvı hidrojen tanklarında kodlama sistemiyle embriyoları saklanır. Transfer yapılacağı zaman bu kodlama sistemi ve doğrulama işlemlerinden geçilerek hastaya embriyo transferi yapılmaktadır. Başkasının spermi veya yumurtası kullanılarak tüp bebek tedavisi Türkiye’de yasal değildir.

Tüp bebek tedavisine adetin kaçıncı günü başlanır?

Tüp bebek tedavisine başlayan her hasta öncelikle doktor muayenesinden geçmelidir. Tedavinin farklı protokolleri bulunmaktadır. Tüp bebek doktoru her hastaya özel bir tedavi planı oluşturur. Genellikle tedaviye âdetin 2. veya 3. günlerinde başlanırken bazen tedaviye âdet dışında da başlanabilmektedir. Bazı durumlarda hastalara long protokol denilen âdetin 21. gününde de başlanabilen tedavi şekli uygulanabilmektedir. Tüp bebek tedavisi çifte özel bir tedavidir ve doktorunuz anne ve baba adayları için en uygun olan tedaviyi muayene sonrasında çiftlerle beraber planlamaktadır.

Tüp bebek sağlıklı olur mu?

Tüp bebek tedavisine başlayan çiftlerde kadın gebe kaldıktan sonra doğal yolla gebe kalmasına benzer riskler olur. Tüp bebek tedavisi sonrası gebelik ile doğal yollarla kalınan gebelik arasında bir fark yoktur.

Tüp bebek ilaçları kaç gün kullanılır?

Tüp bebek tedavisine başlayan çiftlerde kadınlar âdet gördükten sonra adetin 2. veya 3. günü ultrasonografiyle beraber ilaç başlanır. Her hastanın tedavi şekline göre ilaç dozu belirlenir.

Önceki yazı
T Şeklinde Rahim Neden Olur? T Rahim Hamileliğe Engel Mi?
Sonraki yazı
Tüp Bebek Başarı Şansını Arttırmak İçin Yapılması Gerekenler